Gezi Parkı İsyanı
Günay Güner
Türk halkı bir anda ne değin diri
olduğunu gösterdi. Artık partiler, onların siyasaları, demokratik kitle
örgütleri bu çıtaya, bu düzeye göre sınanacak, değerlendirilecektir. Doğru
belirlendiği, dünya gerçeklerine uygunluğu ortaya çıkmış olan, Gezi Parkı
direnişçilerinin tüm yurda yayılan çizgisi geleceğe uzanan birikimi
oluşturuyor.
Partilerin bir önceki yazımızda
da işlediğimiz benmerkezciliklerinin ise yakından bakıldığında apaçık
belirginleştiği anlaşılacaktır.
Direnişçiler Cumhuriyet
tarihinde, sıradan siyaset dönemi denebilecek koşullarda görülmemiş ölçüde
büyük bir polis saldırısı, işkencesi altında eylemleri sürdürüyorlar. Canlarını
ortaya koyuyorlar. Bu yolda özgürlük için üç yiğit gencimiz şehit düştü. Dileriz
yitiklerimiz artmaz.
Günlerimiz, bilge önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa
Söylevi’nde dillendirdiği günler… Başta gençlerimiz olmak üzere tam da
Atatürk’ün dehaca öngördüğü koşulların ve gösterdiği çözümün gereğini yapıyor.
Atatürk’ün Cumhuriyeti Türk
gençlerine emanet etmesindeki doğruluğa da ayrıca hayran olmamak elde değil.
Gençlerimiz bilişim
uygulayımbiliminde yetkinleşirken Mustafa Kemal Atatürk’e, Türk Devrimine
bağlı, aydınlanma devrimini çok iyi anlamış kişiler olarak yetişmişler. Bunu
Türk milli eğitimi mi sağladı? Hayır. Meğer kendilerini üstün bir ölçme gücüyle
donatmayı bilmişler.
Kimsenin bundan sonra ne Türk
ulusuna ne de Türk gencine söyleyecek sözü olamaz.
Büyük duyarlılıkla, emekle, can
pahasına ortaya konan savaşıma uygun olmayan siyasalar, tutumlar çöplüğü
boylarlar. Bu değin açık.
Ne “Gösterileri bizim …partisi
düzenlemedi, yalnızca destekliyoruz”, tavrıyla; ne de “Bizim …partisinin, onun
falan gençlik örgütünün başarısıdır. … kanal, TV gönüllüsü olun” tavrıyla bu
büyük direniş anlaşılmış olabilir. Giderek sözkonusu yaklaşımlar yitirilen
canlara, sakat kalanlara, çekilen acılara saygısızlıktır.
AKP bu tertemiz ve yüksek
bilinçli, bu nedenle de halkta sevecenlik yaratan direnişi kara göstermenin
kışkırtıcılığına girişiyor. Yetinmeyip paramiliter sözde “sivil” eli sopalı
ilkel öbekler ortalığa salıyor.
Evde tutulan %50 bunlar olsa
gerek…
Bir yandan da CIA kokusu
alınabilecek oyunlar seziyoruz. Hatay kışkırtması halkın bilinciyle aşılmıştır.
CIA, kendiliğinden oluşan
direnişi yönlendirmek isteyecektir. Aralarına kışkırtıcılar katarak kaos
amacıyla kullanmaya çalışacaktır.
Ne ki Gezi Parkı direnişçilerinin
pırıl pırıl zekâsı bu devasa engelleri rahatça aşmaya yetmektedir.
Yitirdiğimiz canlar, polisin
inatla sürdürdüğü kimyasal silah saldırısı, işkenceler içimizi yakıyor.
AKP yönetimi saldırılarını hemen
durdurmalıdır. Taksim Platformu önderliğinin çok doğru belirlenmiş haklı
isteklerini kabul etmeli, dünyaya duyurmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder