Cuma, Eylül 18, 2015

Gezi Parkı İsyanı




Gezi Parkı İsyanı


Günay Güner



Türk halkı bir anda ne değin diri olduğunu gösterdi. Artık partiler, onların siyasaları, demokratik kitle örgütleri bu çıtaya, bu düzeye göre sınanacak, değerlendirilecektir. Doğru belirlendiği, dünya gerçeklerine uygunluğu ortaya çıkmış olan, Gezi Parkı direnişçilerinin tüm yurda yayılan çizgisi geleceğe uzanan birikimi oluşturuyor.
Partilerin bir önceki yazımızda da işlediğimiz benmerkezciliklerinin ise yakından bakıldığında apaçık belirginleştiği anlaşılacaktır.
Direnişçiler Cumhuriyet tarihinde, sıradan siyaset dönemi denebilecek koşullarda görülmemiş ölçüde büyük bir polis saldırısı, işkencesi altında eylemleri sürdürüyorlar. Canlarını ortaya koyuyorlar. Bu yolda özgürlük için üç yiğit gencimiz şehit düştü. Dileriz yitiklerimiz artmaz.
Günlerimiz, bilge önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Söylevi’nde dillendirdiği günler… Başta gençlerimiz olmak üzere tam da Atatürk’ün dehaca öngördüğü koşulların ve gösterdiği çözümün gereğini yapıyor.
Atatürk’ün Cumhuriyeti Türk gençlerine emanet etmesindeki doğruluğa da ayrıca hayran olmamak elde değil.
Gençlerimiz bilişim uygulayımbiliminde yetkinleşirken Mustafa Kemal Atatürk’e, Türk Devrimine bağlı, aydınlanma devrimini çok iyi anlamış kişiler olarak yetişmişler. Bunu Türk milli eğitimi mi sağladı? Hayır. Meğer kendilerini üstün bir ölçme gücüyle donatmayı bilmişler.
Kimsenin bundan sonra ne Türk ulusuna ne de Türk gencine söyleyecek sözü olamaz.
Büyük duyarlılıkla, emekle, can pahasına ortaya konan savaşıma uygun olmayan siyasalar, tutumlar çöplüğü boylarlar. Bu değin açık.
Ne “Gösterileri bizim …partisi düzenlemedi, yalnızca destekliyoruz”, tavrıyla; ne de “Bizim …partisinin, onun falan gençlik örgütünün başarısıdır. … kanal, TV gönüllüsü olun” tavrıyla bu büyük direniş anlaşılmış olabilir. Giderek sözkonusu yaklaşımlar yitirilen canlara, sakat kalanlara, çekilen acılara saygısızlıktır.
AKP bu tertemiz ve yüksek bilinçli, bu nedenle de halkta sevecenlik yaratan direnişi kara göstermenin kışkırtıcılığına girişiyor. Yetinmeyip paramiliter sözde “sivil” eli sopalı ilkel öbekler ortalığa salıyor.
Evde tutulan %50 bunlar olsa gerek…
Bir yandan da CIA kokusu alınabilecek oyunlar seziyoruz. Hatay kışkırtması halkın bilinciyle aşılmıştır.
CIA, kendiliğinden oluşan direnişi yönlendirmek isteyecektir. Aralarına kışkırtıcılar katarak kaos amacıyla kullanmaya çalışacaktır.
Ne ki Gezi Parkı direnişçilerinin pırıl pırıl zekâsı bu devasa engelleri rahatça aşmaya yetmektedir.
Yitirdiğimiz canlar, polisin inatla sürdürdüğü kimyasal silah saldırısı, işkenceler içimizi yakıyor.
AKP yönetimi saldırılarını hemen durdurmalıdır. Taksim Platformu önderliğinin çok doğru belirlenmiş haklı isteklerini kabul etmeli, dünyaya duyurmalıdır.
 5 Haziran 2013




Hiç yorum yok: