ÖLDÜRÜLEN 35 İNSAN
Günay Güner
Devlet yönetmek çocuk oyuncağı değildir. Büyük sorumluluktur. Yapboz
tahtasına çevirerek ulusun güvenliğini sağlayamazsınız. Tersine güvenlikten
yoksun duruma sokarsınız. Uludere’de yaşanan acı olay buna en yeni örnektir. Basında
yaklaşımlar çok ilginç Önceki yıllarda
öküz altında buzağı arayan, kışkırtıcılık manşetleri atan, bu nedenle de hemen
her defasında özür dileyecek durumlara düşen ikinci cumhuriyetçi yandaş basın
bu olayla ilgili olarak şaşırtacak ölçüde nesnel. (Taraf bile olmadığı kadar
nesnel). Ayrıca fazla da irdelemiyorlar. Örneğin Gülay Göktürk halkını öldürdü
diyenlerce Genelkurmay’a, hükümete haksızlık yapıldığı kanısında. Ahmet Altan
ise ilginç bir soru soruyor: “Kaçakçıların
‘her zamanki’ yolu üstünde, PKK’lılara benzemeyen kalabalık bir
grup gördüğünde ‘burası kaçakçıların yolu, bunlar kaçakçı olmasın’
diyecek kadar bölgeyi bilen kimse yok muydu Genelkurmay’da bombalama emri
verenler arasında?” İşte tam da bu
soru yanıtlanmalıdır. Gerçek bu sorunun yanıtında gizli. İşinin uzmanı tüm
subayları, Atatürkçü subayları, en rütbelisinden en alttakine, nedensiz,
sorgusuz tutup Hasdal cezaevine tıkarsan, istihbaratı Kuzay Irak’tan, ABD’den
alırsan, bu istihbaratı kuşkuyla karşılayacak, denetleyecek, bölgeyi ve
insanını iyi tanıyan, iyi ilişkiler kurmuş uzman subayladan yoksun bırakırsan ““Kaçakçıların ‘her zamanki’ yolu
üstünde, PKK’lılara benzemeyen kalabalık bir grup gördüğünde ‘burası
kaçakçıların yolu, bunlar kaçakçı olmasın’ diyecek kadar bölgeyi bilen kimse”
kalmamış olur ve sonunda olacağı da budur.
Onlarca yıldır terörle mücadele sürerken neden bu boyutta bir olay
yaşanmadı? Çünkü TSK’de ABD’nin oyunlarına gelmemekte direnen işinin uzamanı
bir kadro vardı. Şu aşamada kanıtlanamaz ama ABD iç savaş çıkarmak ve bu
gerekçeyi kullanarak Irak’ta, Libya’da, Yugoslavya’da olduğu gibi ABD ordusunu
Türkiye’ye sokmak amacıyla bilerek yanlış istihbarat vermiş olamaz mı? ABD
olsun diğer yayılmacılar olsun böyle işler yapmayacak değin iyi niyetli ve
masum mudur? Hâlâ böyle düşünenler varsa şaşarım.
Yine bu günlerde sessizce bir olay daha oldu. Genelkurmay elektronik
dinleme birimi, yani istihbarat birimi MİT’e devredildi. İkinci cumhuriyetçiler
bu yapılanı sivilleşme, demokrasi çığlıkları atarak alkışlıyorlar. MİT çok
“sivil” bir birim öyle mi? Bir anda nedense Maraş kıyımını, Çorum’u, Sivas’ı,
Gazi’yi anımsıyorum. Benimki de iş olsun. MİT ile bu anımsadıklarımın ne ilgisi
varsa… Ha sivil sivil diyorlar ya zaten bu insanın kanını donduran kıyımları da
ceket, pantolon, gömlek (yani sivil) giyen sürüler yapmadı. Bu ayrıntıyı kimse
anımsayamadığından ben de anımsayamıyorum. Sanırım üniformalıydılar. Evet, evet
üniformalı… Yaşasın siviller!
Yine yaklaşık bir ay önce bir bakan Meclis kürsüsünden çıkıp Genelkurmay
da kim oluyor, neden onlara soracakmışız, Genelkurmay bize bağlıdır, bizim
emrimizdedir, dememiş miydi? Baktığımızda gerçeğin de bu olduğu görülüyor. Yani
saygın bakan haklıdır. Öyleyse çıkıp hesabı da vereceksiniz. Öyle tıka basa
sofradakileri silip süpürüp ardından faturayı ödemem demek olmaz. Sözü döndürüp
dolaştırmayacaksın. İstihbaratı kim verdi açıklayacaksın. Genelkurmay da bu
konuda sorumludur. Genelkurmay Milli Savunma Bakanlığı’nın emrindedir.
Sivilleşme, demokratikleşme bunu gerektiriyor. Hazırlık çalışmaları sürmekte
olan profesyonel ordu durumuna ulaştığımızda daha da sivilleşeceğiz. O zaman
ordunun halkla ilişkisi de kalmamış olacak. Ne değin para o değin savunma. Hem
makineler, aygıtlar yurdu savunacak. Öyle görünen karartılar sivil mi, terörist
mi ayırmayacak. Şu anda hiç olmazsa Genelkurmay, emin misiniz? Bu insanlar
teröriste pek benzemiyor, istihbarat doğru mu? diye birkaç kez sormuş. Ne
hikmetse istihbaratı veren yer çok emin. Yakında soracak kimse çıkmayabilir.
Yandaş basın otuz beş insanımız için “öldürüldü” bile diyemiyor, “öldü”
diyor. Uludere’de yaşanan büyük bir acıdır. Bunun sorumluları, kimlerin neden
olduğu açıklıkla ortaya çıkarılmalıdır. Öyle akçalı gidermeyle (tazminat), özür
dilemeyle geçiştirilmemelidir. 1937 yılını, Dersim olayını haklı olarak
önemseyenlerin daha bugün olan Uludere öldürümünü açıklığa kavuşturmaları
zorunludur.
2 Ocak 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder